Belgeler Işığında Başkent’in Köklü Derneği Ankara Kulübü
Belgeler Işığında Başkent’in Köklü Derneği Ankara Kulübü
Kadir ÇİMEN
Araştırmacı Yazar
Seymen / Ankara Kulübü YKÜ
Türkiye Cumhuriyeti Devleti yeni kanunlarını yürürlüğe geçirene kadar, Osmanlı Devleti’nden miras kalan mevcut kanunları kullanmaya devam etmiştir. Bunlardan biri de II. Meşrutiyet sonrası, 16 Ağustos 1909’da çıkarılan Cemiyetler Kanunu’dur. Cumhuriyet’le birlikte söz konusu Kanunun bazı maddelerinde değişiklikler yapılmıştır. 15 Ekim 1923 tarih ve 353 sayılı Kanun’la cemiyetlere katılma yaşı alt sınırı 18’e indirilmiştir. 20 Aralık 1923 tarih ve 387 sayılı kanunla da ilgili kanunun 18. maddesi düzeltilmiş, hükûmetlere her türlü cemiyetin idari işlem ve hesaplarını kontrol etme hakkı tanınmıştır. Bu ekle beraber cemiyetlerin idaresine yürütme organının doğrudan müdahalesi söz konusu olmuştur. İşte böyle bir ortamda, Başkent’te kurulan ilk dernek “Ankara Kulübü Derneği” olmuştur.
Teşrinievvel 1341 (Ekim 1925) tarihli Ankara Kulübünün ilk nizamnamesine bakıldığında; Dernek’in kuruluş yılının 1925 yılı olduğu anlaşılmaktadır. Yirmi beş maddeden oluşan nizamnamenin (Tüzük) son sayfasında, Ankara Kulübünün ilk mührü net bir şekilde görülmektedir. Mührün üst kısmında “Ankara” alt kısmında “Kulübü” ortasında ise “1341” yılı yazmaktadır.
Ankara Kulübü, muhtemel ki ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifleri ile 13 Ekim 1925 tarihinde yani Ankara’nın başkent oluşunun 2. yıldönümünde aşağıda isimleri bulunan beş kişinin Dahiliye Nezaretine yaptıkları başvuru neticesinde kurulmuştur:
Süreyya Bey (İbrahim Süreyya Yiğit 1880-1952)- İzmit Mebusu, Ruşen Eşref Bey (Ruşen Eşref Ünaydın 1892-1959) Afyon Mebusu, Rasih Bey (Mehmet Rasih Kaplan 1883-1952) - Antalya Mebusu, Muhittin Baha Bey (Muhittin Baha Pars 1884-1954) - Sabık Bursa Mebusu, Rauf Bey - (Manyasizade Raufi Bey/Rauf Manyas) Ziraat Bankası Umumi Müdür Muavini.
Ankara Kulübünün ilk kuruluş tüzüğünde İdare Heyeti Azaları olarak yukarıdaki isimlerin imzaları bulunmaktadır. Ankara Kulübü kuruluşundan itibaren Başkent’in tanınmış değerlerini, mahalli ırklarını korumak ve geliştirmek için faaliyetlerde bulunmuştur. Bu durumu 12 Ağustos 1929 tarihli Hâkimiyet-i Milliye gazetesinin ikinci sayfasında yer alan, aşağıdaki haber, açık bir şekilde ortaya koymaktadır: “Bu cihetin tetkiki için mütehassıslardan müteşekkil bir heyetin havalii mezkûreye izamile mahalli ırkların en güzel numunelerinin toplattırılarak Ankara Kulübü’nün güvercinliğinde teksiri ve bilahare azalara tevzii tensip edilmiştir. Müessislerden Süreyya Tahsin Bey’in memaliki ecnebiye güvercin teşkilatı ve nizamnamelerini tahlil eden bir konferans hazurun tarafından ehemmiyetle isma olunmuştur… … Birçok münakaşattan memleketimiz için en muvafık şeklin Alman güvercin federasyonu nizamnamesi olduğu gayri kabili ret bir surette tahakkuk etmesi üzerine Ankara Kulübü nizamnamesinin aynı esasat dahilinde tadilen tesbitine karar verilmiştir.”
2023’te Ankara’nın başkent oluşunun 100. yılında, 98. yılını yaşayan bir Dernek’in gerçek kuruluş tarihine niye bu kadar geç ulaşıldığına ve Dernek’in günümüze kadar geçirdiği evrelere şöyle bir göz atalım.
Ankara Kulübü Derneğinin günümüzde kullanılan logosuna bakıldığında kuruluş yılı olarak 1932 gözükmektedir. Peki, bu tarih nasıl ortaya çıkmıştır ve ortada bu yıla ait herhangi bir belge var mıdır? Dernek ve kurum ve kuruluş arşivlerinde bu zamana kadar 1932 yılına ait hiçbir belge bulunamadığı hâlde, niçin 1932 yılı kuruluş tarihi olarak dernek logolarında yer almıştır? Bu tarihe, 2002 yılında ikinci baskısı yapılan Enver Behnan Şapolyo’nun “Atatürk ve Seymen Alayı” isimli eserinin, ikinci baskı için ön söz olarak dönemin Genel Başkanının kaleme aldığı metinler arasında rastlıyoruz. Ön sözün ilgili kısmı şöyledir:
“Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Ankara’ya ilk gelişinden on üç yıl sonrasına denk gelen 27 Aralık 1932 günü Ankaralılar ve Seymenler tarafından karşılanışının temsili töreni yapılmış ve o gün “Ankara’nın Gazi Bayramı” olarak kutlanmıştır. Yenişehir’de Kılıç Ali Bey’in evinin geniş penceresinden töreni izleyen Atatürk çok mütehassıs olmuştur. “O günün on üç yıl öncesindeki gibi tastamam sadakatle tekrarlandığını” belirterek Seymenleri Çankaya’ya davet etmiştir. Kendisini, Çankaya’da ziyaret eden Seymenlere ve hemşerilerinin temsilcilerine “… Benim Ankara’ya geldiğim günü yaşatmak teşebbüsünü ele alan yüksek heyetinize çok teşekkür ederim. Bugünü yaşatmaktaki derin sevgi, heyecan ve duygularını bir daha gördüm. Ankaralı hemşerilerime sonsuz saygılarımı ve sönmez sevgilerimi bildirmenizi rica ederim.” demişler ve bugünün unutulmaması direktifini vermişlerdir. İşte Ankara Kulübü fiilen bu büyük gün kurulmuştur.”
Ön sözde, Enver Behnan Şapolyo’dan nakledilenler de yer almıştır. Lakin Ankara Kulübü’nün 1932’de kurulduğuna dair Şapolyo’ya ait bir söz, hiçbir kaynakta yer almamıştır. Bu bilgi dönemin Genel Başkanı Dr. Bülent Kalıpçı’nın hafızasına yer eden tahmini bilgi olarak kitapta yer almış ve bu söz referans alınarak, Derneğin kuruluş tarihi 1932 olarak logosunda kullanılır olmuştur (Eski logoda kuruluş yılı bulunmamaktadır). Ancak kuruluş belgesi bir türlü bulunamadığı için, araştırmacılar 1932 yılına hep temkinli yaklaşmışlardı.
Ankara Kulübü Derneğinin kuruluş tarihi, kuruluş tüzüğüne dayanılarak 13 Ekim 1925 olduğu, kamuoyuna ilk kez bu satırlar aracılığıyla; Ankara’nın Başkent oluşunun 100. yılı münasebetiyle yayımlanan “Türk Yurdu Ankara” adlı bu kitapta açıklanmıştır.
Ankara Kulübü, 13 Ekim 1925 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Seymenlik Geleneğini ve 27 Aralık Ruhunu Yaşatın” talimatıyla kurulmuştur. Derneğin nüvesini Seymenlik Geleneği oluşturmaktadır. Seymenlik müessesesi de Kızılca Gün’den altı yıl sonra kurumsal çatısına kavuşmuştur. Mustafa Kemal Paşa’yı 27 Aralık 1919’da coşkulu Seymen Alayı töreniyle karşılayan “Ankara Seymenleri” Derneğin günümüze kadar yegâne temsilcileri olmuşlardır. Başkent’te yaşayan mütefekkir ve aydınların bir araya gelerek kurduğu dernek; Ankara kültürünü, gelenek ve göreneklerini korumak amaçlı eğitim toplantıları yaparken hem Seymenlik müessesini yaşatmaya çalışarak hem de kütüphanesi ve spor salonu ile Ankaralılara ve ülkemize hizmet etmiştir.
Dünyadaki Askerî, Ekonomik ve Siyasi Gelişmelerin Ülkemiz Toplumsal Hayatına Etkileri
Türk sivil toplum örgütlerinin gelişimini daha iyi anlamak için 1930 yılı sonrası diğer ülkelerin durumunu, dünyadaki ekonomik ve askeri durumu ve ülkemizdeki devlet-toplum ilişkisini, siyasal kültür, siyasal kurumlar, ekonomik ve kültürel yaşam, toplumsal grup ve inisiyatifler gibi etkenlerin tamamını objektif bir değerlendirmeden geçirmek gerekmektedir.
Dünyada yaşanan ekonomik ve siyasi buhran ve ülkemizde Serbest Cumhuriyet Fırkası (SCF) ile yaşanan demokrasi denemesi sonrası devletçi politikaların ağır basmaya başlaması ile sivil toplum örgütleri Cumhuriyet Halk Fırkası (CHF) bünyesine alınmak istenmiştir. Akabinde ilk önce Türk Ocakları kendini feshetmiş, ardından pek çok sivil örgüt kapanarak, faaliyetleri 1932’de kurulan Halkevlerinin bünyesine alınmıştır.
1932 yılından itibaren Kızılay gibi istisnai birkaç dernek dışında varlık gösteren tek dernek, CHF’nin ilkelerini yaymakla görevli Halkevleri olmuştur. Osmanlı’dan devam edegelen ve cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan dernekler kapanarak, kaynakları ve insani güçleri Halkevlerine devredilmiştir. Ülke çapında 266 şubesi ve otuz binden fazla üyesi bulunan Türk Ocakları, Muallimler Birliği ve Türk Kadınlar Birliği gibi adı kulüp, birlik, cemiyet olarak adlandırılan dernekler tüzel kişiliklerini sona erdirmişlerdir. Bu toplumsal kurumlar faaliyetlerini, 1932 yılında kurulan ve sayıları 478’i bulan Halkevleri çatısı altında sürdürmeye çalışmışlardır. Halkevleri halkın resmî ideolojinin ilkeleri doğrultusunda eğitildiği mekânlar olarak faaliyet gösterdiler. Kaynakları ve insani gücü Halkevlerine aktarılmak amacıyla kapatılan dernekler gibi, Başkent’te sivil toplumsal alanın önemli bir cephesini dolduran Ankara Kulübü de bu dönemde faaliyetlerini Halkevleri çatısı altında sürdürür olmuştur. Prof. Dr. Zafer Toprak bu dönemi şöyle anlatmıştır:
“1931 yılında Türk Ocaklarının, 1935 sonrası Mason localarının, Kadınlar Birliği’nin kapatılması, spor örgütleri, esnaf örgütleri ve benzerlerinin organik olarak Tek Parti çatısı altına alınması Cumhuriyet’in Jean-Jacques Rousseau’dan esinlenen genel irade anlayışının sonucuydu. Kimi yazar bu gelişmeleri “diktatoryal” olarak değerlendirecekti. Son kertede Milli irade ve Milli Hâkimiyet paradoksal bir yapıya sahipti.” (Zafer Toprak, Atatürk Kurucu Felsefenin Evrimi, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 4. Baskı, 2022, s. 11).
1946 yılında Dernekler Yasası’nda yapılan değişiklikleri takiben, 1931’den sonra faaliyetlerine son veren pek çok dernek yeniden kurulmaya başlamıştır. Nitekim Ankara Kulübü de 1947 yılında yeniden (Resmî evraklarda “yeniden” kurulması ibaresi bulunmaktadır.) kurulmuştur. 1932-1947 arası sürecin bu şekilde geliştiğini ve Ankara Kulübü’nün de bu durumdan etkilenerek tüzel kişiliğine son verdiğini, nihayetinde 15 yıl sonra yeniden kurulmasını gayet net olarak açıklamak mümkündür.
Ankara Kulübü “Yeniden” Kuruluyor
10 Haziran 1946 tarihinde T.C. Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren “Cemiyetler Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Kanun” sonrasında resmî evrakta isimleri ve adresleri bulunan kişiler tarafından 17 Temmuz 1947 tarihinde “Ankara Kulübü” adı ile yeniden kurulması için başvurusu yapılmıştır. Dernek Posta Caddesi No.: 46 adresinde, aşağıda isimleri bulunan kişiler tarafından kurulmuştur. Kurucu üyeleri arasında Cumhuriyet Halk Partisi ve Demokrat Parti’nin mensupları olmak üzere toplumun farklı kesimleri bulunmaktadır.
Derneğin kurucu üyeleri şu şekildedir: 1- Ahmet Kazım Mıhçıoğlu (Doktor) Bahçelievler Bölge Orman Fidanlığı 2- Ahmet Hanef (Tüccar) Anafartalar Caddesi Hanef Apartmanı 3- Arif Çubukçu (1903, Ankara - 28 Mart 1954, Ankara) (Ankara Milletvekili) Atatürk Bulvarı Çubukçu Apt. No.: 7 4- Burhan Çakır (Tüccar) Bahçelievler 23. Sokak No.: 9 5- Emin Halim Ergun (1899 Ankara - 13 Ocak 1969), Ankara Milletvekili Keçiören Çiftçiler Sokak No.: 4 6- Mehmet Fuat Börekçi (1909, Beynam - 7 Eylül 1990) Avukat, Musabey Mahallesi Eskiyol Sokak No.: 34 7- Hasan Alemdar (Tüccar) Atatürk Bulvarı Alemdar Apt. 8- Hasan Fehmi Yağcı (Avukat) Anafartalar Caddesi Sıhhat Apt. Kuruluş evrakında isimleri ve adresleri yukarıda yer alan kişilerle birlikte, Dernek’in yeniden kuruluş Tüzüğünde yirmi dört kişinin daha ismi bulunmakta olup, aşağıda yer alan isimlerle birlikte, Ankara Kulübü’nün kurucu üye sayısı toplam otuz iki kişidir.
Hadi Çayırlıoğlu-Çiftçi, Hilmi Toygar-Tüccar, Hıfzı Oğuz Bekata-Ankara Milletvekili, İbrahim Kemal Oran-Avukat, Mahir Mavioğlu-Doktor, Mehdi Mıhcıoğlu-Mıhcıoğlu Mağazası Müdürü, Mehmet Ali Erkut-Tüccar, Mehmet Hamamcı-Tüccar, Mithat Yağcıoğlu-Tüccar, Muammer Akpınar-Avukat, Muhsin Bayramoğlu-Doktor, Mustafa Kınacı-Tüccar, Osman Talât İltekin-Yargıtay Üyesi, Raşit Börekçi- Ankara Milletvekili, Ramiz Eren-Avukat, Reşat Erhan-Memur, Sabit Kocabeyoğlu-Avukat, Selahattin Koç-Avukat, Sabri Bulgurlu-Tüccar, Sami Yazıcılaroğlu-Mühendis, Şevki Taşpınar-Tüccar, Talât Vasfi Öz-Doktor, Vehbi Koç-Tüccar, Zeki Musluoğlu-Veteriner.
Derneğin kuruluş gayesi şu şekildedir: “Ankara’nın tarihi eserlerini araştırıp, tesbit ederek görenek ve geleneklerini toplayıp yayma, ürünlerini tanıtma, geliştirme, fakir çocukların okumasına yardım ve üyelerinin tanışma ve boş vakitlerini hoş geçirme maksatlarıyla daimî bir lokal tesisi ve geziler, eğlenceler ve müsamereler tertip etmek.” Ankara Kulübü, ikinci kez kuruluşundan sonra, demokrasinin kesintiye uğradığı dönemler de olmak üzere aralıksız olarak aynı çatı altında faaliyetlerini sürdürmüştür.
Kulüp Tarihinde Basına da Yansıyan İlginç Bir Hadise
Dernek ile dönemin yazar ve gazetecisi Aka Gündüz (1886, Selanik - 7 Kasım 1958) arasında “derneğe üyelik” konusunda çıkan ve basına da yansıyan bir ihtilaf çıkmıştır. Aka Gündüz “Ankara doğumlu olmadığı” gerekçesi ile dönemin yöneticileri tarafından üye yapılmamıştır. Gazeteci Aka Gündüz ise 24 Mayıs 1950 tarihli Gece Postası’ndaki, “Güne Bakış” köşesinde yazdığı yazı ile dönemin dernek yöneticilerini “Mustafa Kemal Paşa’yı Türkiye sınırları içinde doğmadı diye mebus olmaması gerektiğini savunan dönemin siyasetçilerine” benzeterek, durumun düzeltilmesi için İçişleri Bakanına hitaben köşesinden şöyle seslenmiştir:
“Yeni İçişleri Bakanı’na Gerçek Saygılarımla, Size Ankara’da (Ankara Kulübü) adını taşıyan garip ve aşiret zihniyetli bir teşekkülden haber veriyorum. Küçümsemeyiniz, iş memleket çapında önemlidir. Salgın hale de gelebilir. Ankara Kulübü Cemiyetler Kanununa aykırı olarak kurulmuş ve vatandaşlık hukukuna aykırı olarak devam ettirilmiştir. Çünkü Ankara Kulübü kendisi ve babası Ankara doğumlusu olmayanları içine almaz ve bununla iftihar eder! Ankara Kulübü’nün bu zihniyeti ne Ankara vilayeti halkınındır ne de Ankara şehirlisinin. Beş, on yanlış ve şahsi düşüncelinin eseridir. Onun içindir ki Ankaralılar tarafından rağbet görmüyor ve zar zor tutunabiliyor… … … … Bu kardeşlerimizin gafletlerini bir, kulüplerinin kanuna aykırılığını iki, memlekette kötü bir zihniyetin yayılmasını üç, bunların önlenmesini yüksek şahsınızdan ve makamınızdan bekleriz. Saygılarımla.”
Bu yazı sonrasında oluşan tepkilere karşı, dernek yönetimi “Aka Gündüz’ü kulüplerine kaydetmemek için bu şekilde söylediklerini” ifade etmişlerdir. Bu durum bir süre devam etse de nihayetinde, Ankara Kulübü Derneği 1925 yılındaki kuruluş ruhuna geri dönmeyi başararak, sıradan bir hemşeri derneği gibi olmayı kabullenememiştir. Günümüzde her Ankara ve Cumhuriyet sevdalısı “nerede doğarsa doğsun, T.C. vatandaşı olmak kaydıyla” üye olabilmekte hatta dernek organlarına dahi seçilebilmektedirler.
Ankara Kulübü Derneği Şube ve Temsilcilikleri
Ankara Kulübünün 31 Ağustos 1947 tarihindeki yeniden kuruluş Tüzüğünün 1. Maddesinde “Kulübün Şubesi yoktur.” ibaresinin yer almasından anlaşılacağı üzere bu zamana kadar şube teşkilatı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ancak üç yıl sonra, Ankara Kulübünün 22 Ocak 1950 Pazar günü yaptığı Genel Kurulunda, Tüzüğün 1. ve 17. maddeleri değiştirilerek “İdare Heyetinin tensip ve tayin edeceği yerlerde şubeler açabilir.” ve “Açılacak şubelerin mümessillerini tayin ve bunların salahiyetlerini tesbit etmek” ibareleri yeni Tüzüğe yerleştirilmiştir. Bu tarihten sonra Ankara Kulübü şubeleşmeye başlamıştır. Hatta ilk kurulan şube Başkent sınırları dışında kurulan “Ankara Kulübü İstanbul Şubesi” olmuştur. İstanbul şubesinin kurucu Başkanı Müfide Ferit Tek, ilk kadın başkan olarak Kulüp tarihinde yerini almıştır.
Türk Edebiyatçısı, Türk Ocağı Reisi Mehmed Emin Yurdakul’un yardımcısı ve Türkiye’nin ilk İçişleri Bakanı Ahmet Ferit Tek’in eşi, sanat tarihçisi Emel Esin’in annesi olan Müfide Ferit Tek’in (1892-1971) renkli hayatına kısaca bakacak olursak; Kastamonu’da dünyaya gelen Müfide Ferit Tek’in çocukluğu, Bağdat ve Trablusgarp’ta geçti. Trablusgarp’taki Saint Joseph okuluna giderken bir yandan da babası Şevket Bey’den tarih, felsefe ve dil dersleri aldı. Paris’te Versailles lisesinde üç yıl okudu. Okul bitmeden babasının hastalığı sebebiyle yurda döndü. Babasının ölümü üzerine okulu bıraktı. Ahmet Ferit Tek’le (1878-1971) evlendi (1). Eşi Ahmet Ferit Tek 30 Mayıs 1920 tarihinde İstanbul’dan Müfide Hanımı almadan Ankara’ya gelerek, İstanbul mebusu; 18 Temmuz 1920 tarihinde ise Maliye Bakanı oldu. Müfide Ferit bir müddet daha İstanbul’da kaldı. Ancak yayımlamaya devam ettiği makaleler sebebi ile İngilizlerin onu da tutuklamaya yeltendiği öğrenilince, kıyafet değiştirerek, köylü hanım elbisesi ile Karadeniz’e açılacak bir küçük İtalyan gemisi ile fırtınalı bir deniz yolculuğu sonunda, İnebolu’ya ve oradan Ankara’ya ulaştı. 1920-1922 yılları arasında Ankara’da Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde, Türk Yurdu dergisinde yazılar yazdı. Eşinin görevi sebebiyle Paris’te bulunduğu sırada Millî Mücadele, Türk Tezi, Türk kadını ve feminizm konularında konferanslar verdi, makaleler kaleme aldı. Mütareke senelerinde Ankara’da olan Müfide Ferit, Hâkimiyeti Milliye gazetesine yazdığı makalelerden birinin ismi Gazi Antep idi. Büyük Millet Meclisi bu ismi beğenerek şehrin adını Gaziantep yaptı. Türkçülük akımının roman türündeki ilk temsilcilerindendir. Türk Ocaklı olup, değişik kurullarında görev yaptı. Müfide Hanım, Paris Siyasal Bilgiler Bölümü’nde sürdürdüğü yükseköğrenimini 1928 yılında tamamladı. 1948 yılında kurduğu “Türkiye Soroptimist Kulübü” başkanı olan Müfide Ferit Tek, ülkemizi bu alanda uluslararası çapta temsil etmiştir. Müfide Ferit Tek 1952 yılında kurduğu Ankara Kulübü İstanbul Şubesi’nin kurucu Reisi olarak Ankara kültürünü yayma ve tanıtma faaliyetlerinde bulundu.
Ankara Kulübü İstanbul Şubesiyle ilgili kayıtları incelediğimizde, 1953 yılında şubeyle ilgili şu kayıtlara rastlıyoruz. Kongre Başkanlığını Vehbi Koç’un, Kâtip Üyeliklerini Mehmet Güdüllü ve Mehmet Güçlü’nün yaptığı; 25/01/1953 tarihli Ankara Kulübü Genel Kurulu Divan tutanağının 3. Maddesi şu şekildedir. İlgili madde de “Denetçilerin raporlarının okunmasının ardından harcamaların izahatını yapmak üzere Süleyman Toklucu ile Ahmet Martı söz aldılar. Satın alınan üç albümden ikisinin İstanbul şubesine gönderildiği, bunların satın alındığı hakkındaki yazının kongre dosyasında mevcut olduğu söylenerek, belgeler Ahmet Mart tarafından Kongre Başkanlığına gösterildi. Bu mesele de böylece kapandı.” İfadeleri yer almaktadır.
Genel Kurul Tutanağının 6. Maddesinde ise, yine İstanbul Şubesi hakkında şu ifadeler yer almaktadır: “Riyaset Makamı İstanbul Kulübüne serbesti verilmesi hususunu reye koymuş ve Fuat Börekçi ile Muammer Akpınar’ın tamamlayıcı mütalaası da dinlenerek Ankara Kulübü İstanbul şubesinin müstakil bir kulüp olması kabul edilmiştir.” Ankara Kulübü Kongresinden çıkan bu karar sonrası, Genel Merkez talimatlarına bağlı kalmadan bağımsız bir yapıyla faaliyet gösteren Ankara Kulübü İstanbul şubesi faaliyetlerini sürdürmüştür. İlerleyen yıllarda faaliyetlerine son vererek kendini fesih eden Şube günümüzde faaliyet göstermemektedir.
Günümüzde başka illerde şubesi bulunmayan Ankara Kulübü, 2023 yılı sonu itibariyle Başkent sınırları dâhilinde, Çamlıca, 137. Sk. No.: 2 Yenimahalle/Ankara adresinde bulunan Genel Merkezi ve 19 ilçede bulunan 17 şube, 2 temsilcilik ile faaliyetlerini sürdürmektedir. Kuruluş tarihleriyle birlikte Ankara Kulübü Derneğinin şube ve temsilcilikleri şu şekildedir.
Ankara Kulübü Gölbaşı Şubesi (10/03/2010), Ankara Kulübü Çankaya Şubesi/ Temsilcilik (20/09/2011’de açılan Şube 03/03/2021 tarihinde kendini fesih etmiş ve faaliyetlerini ara vermeksizin Temsilcilik olarak sürdürmektedir.), Ankara Kulübü Mamak Şubesi/Temsilcilik (21/05/2013’de açılan Şube 18/04/2021 tarihinde kendini fesih etmiş, faaliyetlerini Temsilcilik olarak sürdürmektedir.), Ankara Kulübü Bala Şubesi (13/10/2014), Ankara Kulübü Etimesgut Şubesi (21/01/2015), Ankara Kulübü Yenimahalle Şubesi (24/11/2014), Ankara Kulübü Kalecik Şubesi (12/11/2014), Ankara Kulübü Sincan Şubesi (15/12/2014), Ankara Kulübü Çubuk Şubesi (10/11/2014), Ankara Kulübü Çamlıdere Şubesi (27/03/2015), Ankara Kulübü Akyurt Şubesi (27/03/2015), Ankara Kulübü Elmadağ Şubesi (27/04/2016), Ankara Kulübü Keçiören Şubesi (25/05/2016), Ankara Kulübü Altındağ Şubesi (22/01/2018), Ankara Kulübü Ayaş Şubesi (25/07/2019), Ankara Kulübü Pursaklar Şubesi (16/01/2020), Ankara Kulübü Haymana Şubesi (24/05/2021), Ankara Kulübü Kızılcahamam Şubesi (22/12/2021), Ankara Kulübü Beypazarı Şubesi (19/01/2023) ve Ankara Kulübü Polatlı Şubesi 04/05/2015-12/06/2019 tarihleri arasında faaliyet göstermiş olup 2019 yılında ise kendini fesih etmiştir.
Ankara Kulübü Genel Başkanları ve Dönemleri
Ankara Kulübünün kurucu başkanının kim olduğunu elimizdeki bilgilere göre net bir şekilde söyleyemesek de kurucu listesinde ilk sırada yer alan İbrahim Süreyya (Yiğit)’nın Derneğin ilk başkanı olduğu söylenebilir. Diğer başkanlar ise sırasıyla şu şekildedir:
Ahmet Kazım MIHCIOĞLU 01/09/1947 - 06/01/1948, Talat Vasfı ÖZ 06/01/1948 - 31/01/1949, Ahmet Kazım MIHCIOĞLU 31/01/1949 - 26/06/1951, Fuat BÖREKÇİ 26/06/1951 - 29/01/1952, Ahmet Mahir MAVİOĞLU 29/01/1952 - 20/08/1952, Kemal GÖKTAN 20/08/1952 - 16/11/1952, Münir Müeyyet BEKMAN 16/11/1952 - 28/01/1953, Ahmet Kazım MIHCIOĞLU 28/01/1953 - 14/03/1962, Sami BAĞLUM 14/03/1962 - 20/03/1963, Ahmet Kazım MIHCIOĞLU 20/03/1963 - 26/03/1964, Mehmet AKPINAR 26/03/1964 - 08/10/1964, M. İhsan İNAN 08/10/1964 - 26/02/1967, Ahmet Kazım MIHCIOĞLU 26/02/1967 - 31/03/1968, Atıf BENDERLİOĞLU 31/03/1968 - 06/03/1974, Osman Nuri KALECİK 06/03/1974 - 30/01/1977, Necdet ESEN 30/01/1977 - 29/01/1979, Ahmet ÇAVUŞOĞLU 29/01/1979 - 23/01/1980, Gürbüz HAMAMCI 23/01/1980 - 06/05/1980, Cemal OKUR 06/05/1980 - 13/02/1984, M. İhsan İNAN 13/02/1984 - 04/04/1988, İbrahim Hakkı ELMADAĞLI 04/04/1988 - 17/05/1989, Dr. Bülent KALIPÇI 17/05/1989 - 29/05/1996, Abdurrahman OĞULTÜRK 29/05/1996 - 28/05/2000, Dr. Bülent KALIPÇI 28/05/2000 - 31/05/2009 ve Dr. Metin ÖZASLAN 31/05/2009 tarihinden itibaren devam etmektedir.
Yukarıda açıklanan belge ve bilgiler ışığında Cumhuriyet döneminde ülkemizde ilk kez kurulan sivil toplum kuruluşunun Ankara Kulübü olduğunu söyleyebiliriz. 13 Ekim 1925 tarihinde kurulan ve 1932 yılında diğer derneklerle birlikte kapanan ve 17 Temmuz 1947 tarihinde yeniden kurulan Ankara Kulübünün köklü geçmişini, ilk kez yayınlanan belge ve bilgilerle inceledikten sonra, Derneğin faaliyetlerine de kısaca göz atalım.
Ankara Kulübü Derneği Faaliyetleri
Bir Millî Mücadele ve Cumhuriyet kurumu olan Ankara Kulübü Derneği, 1947 yılında yeniden kurulmasının ardından, 03.10.1990 tarih ve 90/109 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile “Kamuya Yararlı Dernek” olarak ilan edilmiştir. Ankara Kulübü Derneği, Ankara’nın en eski sivil temsilcisi olduğu gibi; günümüzde de “Kamu Yararına Dernek” statüsünde faaliyetlerini sürdüren “Kızılay”, “Türk Ocakları” ve “Yeşilay” gibi ülkemizin en köklü sivil toplum kuruluşları arasında gururla yer almaktadır. Dernek, Ankara’nın ilçelerinde yer alan şubelerinde yaptığı çalışmalar ile Başkent’in en ücra kesimlerinde adından bahsettirmektedir. Ankara Kulübü Derneğinin öncelikli ana görevlerinden birisi, Başkent Protokolü’nde Ankara’yı, Ankaralıları temsil eden bir dernek olmasıdır. Özellikle Ankara’nın özel günleri olan “27 Aralık 1919 Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya Gelişi”, “13 Ekim 1923 Ankara’nın Başkent Oluşu” ve “5 Ekim 1922 Atatürk’ün Ankara Hemşerisi Oluşu” gibi yıldönümlerinde; Ankaralıların temsilcisi olarak Ankara Kulübü Derneği yöneticileri, Seymen ve Bacıerenleri protokolde yer almaktadırlar. Ankara Kulübü Derneği, ayrıca tüm millî bayramlara, kamu yararına düzenlenen çok sayıda faaliyete, anma günlerine ve kültürel etkinliklere katılım sağlar. Başkent’in ilçelerinde şubeleri ve temsilcilikleri bulunan Ankara Kulübü Derneği, kurulduğu günden bu yana, başta Seymenlik geleneği olmak üzere Ankara’mızın geleneksel ve tarihi değerlerinin yaşatılması amacıyla faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu amaçla Genel Merkez ve şubelerinde, gençlerimize Seymenlik kültürü ve halk oyunları eğitimi verilmektedir.
Âşıkpaşazâde’nin, Gaziyân-ı Rûm, Ahîyân-ı Rûm, Abdalân-ı Rûm ile birlikte zikrettiği sosyal zümrelerden biri de Bâciyân-ı Rûm’dur, diğer adıyla Anadolu Bacılarıdır. Osmanlı Devleti’nin dört asli kurucu unsurlarından olan Anadolu Bacıları teşkilatının savaşçı kolu olan, “Bacıeren” geleneği de Ankara Kulübü Derneği çatısı altında yaşatılmaya çalışılmaktadır.
Dernek bünyesinde yer alan Ankara Kent Kültürü Müzesi, Ankara Kütüphanesi, Türk Halk Müziği ve Türk Sanat Müziği koroları, Ankara Araştırmaları Merkezi, süreli yayını “Başkent Ankara dergisi”, youtube platformunda yayın yapan “Kızılcagün TV” kanalı ile Ankara konulu kitap, tiyatro gibi çalışmaları ile geleneksel ve modern Ankara müziği alanında çıkarılan albümlerle her alanda faaliyetlerini sürdüren üretken bir sivil toplum kuruluşudur. Bunlara ek olarak, Dernek düzenlediği çok sayıda sempozyum, panel, konferans, söyleşi, çalıştay, kurultay, koleksiyon ve resim sergileri, Derneğe adeta bir “Ankara Akademisi” işlevi kazandırmıştır. Derneğin önemli faaliyetlerimizden birisi de, 2022 yılında geleneksel Ankara ezgileri bağlamında, Seymen tezeneleri, Ankara kadın oyunları, halay ve kına türkülerinden elli altı parçanın bir araya getirildiği; dört CD’den oluşan “Geleneksel Ankara Ezgileri, Seymen Tezenelerinden Bacıeren Oyunlarına” isimli albüm çalışması olmuştur. Son kırk yıldır, Ankara müziğinin dejenerasyona uğraması ile geleneksel Seymen ve Ankara kadın oyunları bu atmosferden olumsuz etkilenmiş, geleneksel oyunlar adeta unutulmaya yüz tutmuştu. Bu olumsuz süreci durdurabilmek ve gerçek Ankara müziğine ulaşmak amacıyla hazırlanan “Geleneksel Ankara Ezgileri” albümü; Ankara Kulübü Derneğinin, geniş bir saha çalışması ile gün yüzüne çıkardığı türküler, Ankara ve Orta Anadolu’nun değerli saz ve ses sanatçılarının eşsiz katkıları ile yılların emeği olarak Ankara kültürüne kazandırılmıştır. Geleneksel Ankara müziğine ilişkin olumsuz süreci durdurabilmek ve gerçek Ankara müziğine ulaşmak amacıyla hazırlanan albüm, geleneksel Ankara müziği ve oyunları için referans bir yapıt niteliği taşımaktadır.
Ankara Kulübü, Türkiye’nin kalbi olan Başkent Ankara’mızın maddi ve kültürel her türlü mirasını koruyup geliştirmeyi bir görev bildiği gibi, Ankara’nın ve Ankaralıların güncel sorunlarının da yakın takipçisi olma gibi büyük ve önemli bir sorumluluğu taşımaktadır. Bu kapsamda Ankara’nın ve Ankaralıların şehir yaşamına ilişkin her türlü sorunu, Ankara Kulübü’nün de çalışma konuları arasında yer almaktadır. Dernek tarafından başta şehit yakınları, gazilerimiz ve onların yakınları, engelliler, öğrenciler, toplumun tüm kesimleri, eğitim, burs, sağlık ve sosyal yardımlar gibi alanlarda sosyal sorumluluk projeleri yürütülmektedir. Şehitlerimizin yakınlarına ve Gazilerimize hukuki, psikolojik ve sosyal alanlarda destek sağlamak amacıyla uygulamaya giren “Mehmedim Projesi” bu kapsamda uygulamaya giren projelerden sadece bir tanesidir. Başkent Ankara’nın kültürel değerleri, mimarisi, doğasının tanıtımı ve altyapısı, beşerî sermayesi, ekonomisi ile diğer alanlarda gelişmesi için uluslararası düzeyde bilim, kültür ve sanat faaliyetleri de düzenlemektedir. Bu kapsamda Türk Tarih Kurumu Konferans Salonu’nda 28 Şubat 2022 tarihinde “Semavi Eyice Anısına Tespitinin 52. Yılında Ankara Manzarası Tablosu” programı düzenlenmiştir. Ayrıca her yıl düzenlenen “5-13 Ekim Uluslararası Başkent Ankara Haftası”, uluslararası boyutta beş yıldır gerçekleştirilen etkinlikler arasında yer almaktadır.
Ankara Kulübü Derneği, Türk kültürüne hizmetlerinden dolayı 6 Eylül 2022 tarihinde KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a Seymenbaşı cepkeni giydirilerek “Seymenbaşı Beratı” takdim etmiştir. Yayıncılık sertifikası bulunan Dernek, son yıllarda atağa geçerek Ankara temalı yayınlara hız vermiştir. Sakarya Destanı konulu “Yirmi İki” adlı tarihî roman ve Ankara’nın başkent oluşunun 100. yılı münasebetiyle çıkarılan “Gri Şehir” adlı tiyatro eseri sadece bunlardan biridir. Ankara Kulübü, Anadolu’yu “vatan”, üzerinde yaşayan bizleri “millet” yapan birçoğunu, Türkistan coğrafyasından Anadolu’ya taşıdığımız çok sayıda geleneği yaşatan, yegâne sivil toplum kuruluşudur. Seymen Alayı ve Kızılca Gün gelenekleri başta olmak üzere; Sinsin, Saya Gezmesi, Ferfene, Anadolu Bacıları (Bacıeren), seyirlik oyunlar, Türk Halk Edebiyatı, tören yemekleri gibi köklü gelenekler bunlar arasında yer almaktadır.
Ankara Kulübü, köklü yapısı ile Anadolu’nun tüm yiğitlik kuruluşlarına, Anadolu erlerine de önderlik yapan bir kurumdur. Ankara Kulübü Derneği’nin nüfuz alanı il sınırlarını aşmıştır. Dernek, Anadolu sohbet geleneğinin son temsilcilerinden olan Çankırı, Kütahya-Simav, Afyon, Afyon-Sandıklı, ve Balıkesir şehirlerinde Yarân, Barana, Ferfene gibi isimler altında kadim Oğuz geleneklerini sürdüren Anadolu yiğitleri ile her türlü etkinliğin içinde yer almaktadır. Ankara Kulübü Derneği yılların tecrübesi ile diğer dernek temsilcilerine yol göstericilik ve önderlik yapmaktadır. Bu yiğitler ile 2022 yılı içerisinde, Millî Mücadele’nin sona ermesinin 100. yılı münasebetiyle Çankırı’da, Kütahya’da ve Afyon’da değişik etkinliklerle bir araya gelinmiş kutlamalar yapılmıştır. 2022 yılı sonunda da Başkent’te buluşarak, üç gün süren program dâhilinde, 27 Aralık günü Seymenler ve Yarenler bir dizi etkinlik kapsamında hep beraber, birlik ve beraberlik içerisinde halka açık kutlamalar yapılmıştır.
Ankara, kadim tarihi ile Millî Mücadele’deki konumu, Ahilik geleneği ve Seymenleriyle, Türk şehirleri arasında ayrı bir değerdir. Ankara Kulübü Derneği, bu bilinçle bu kutlu görevi kuruluşundan bu yana sürdürmektedir. 27 Aralık 1932 günü yaya ve atlı Seymenler ile Ankaralılar, Atatürk’e Kızılca Günü adeta yeniden yaşatmışlardı. Atatürk bundan çok etkilenmiş, Seymenleri sofrasına misafir etmiş ve onlarla zeybek oynamıştı. Seymenlere şöyle seslenmişti:
“Bugünkü tezahüratı yakından seyrettim, çok mütehassıs oldum. Bu canlı tezahüratı, on üç yıl evvel Ankara’ya ilk geldiğim gün duyduğum heyecanı yeniden yaşattınız. Bugünkü manzara karşısında Ankaralı hemşerilerimin, o gün bana gösterdikleri hüsnükabulü ve yüksek misafirperverliği tamamıyla hatırladım. Zaten bu asil hareketi hiçbir vakit unutmadım ve unutmayacağım! Ankara’ya geldikten sonra ki mücadele hayatımızda hürriyet ve istiklal aşkı Ankaralıların gösterdikleri vefa ve yardımları her vakit minnetle yâd ederim. Bugünü yaşatmakta derin sevgi ve heyecanını, duygularını minnetle bir daha gördüm. Ankaralı hemşerilerime sonsuz saygımı ve sonsuz sevgimi bildirmenizi ve bugünü daima yaşatmanızı rica ederim.”
Bu sebepledir ki, her yıl tertip edilen 27 Aralık kutlamalarına, tıpkı Kızılca Gün’de ki coşkuyla tüm Seymenler katılmakta ve Ata’sını anmaktadırlar. Atatürk, Cumhuriyet ve Başkent Ankara ayrılmaz bir bütündür ve biri olmadan, diğer ikisi yeterince anlaşılamaz. İşte bu yüzden, Ankara tepeden tırnağa Atatürk ve Cumhuriyet kokan bir şehirdir. Ne mutlu ki bu yıl hem Ankara’mızın başkent oluşunun hem de Cumhuriyet’imizin 100. yılını kutlamaktayız. Ankara Kulübü Derneği, Ankara’nın başkent oluşunun ve Cumhuriyet’imizin kuruluşunun 100. yılına girerken, 98 yıldır olduğu gibi Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında da Ankara’nın kültür değerlerini, gelenek ve âdetlerini yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak için azimle devam edecektir.
Kaynakça:
Ankara Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Kadir Çimen’in çalışmaları ile ortaya konulan bu araştırma yazısı ilk kez, Cumhuriyetin 100. Yılına Armağan olarak yayınlanan “Türk Yurdu Ankara” adlı eserde “Belgeler Işığında Başkent’in Köklü Derneği Ankara Kulübü” adıyla yayımlanmıştır. (Türk Yurdu Ankara, Türk Yurdu Yayınları, 3. Baskı, Kasım 2023, s.352-366).
Belgeler Işığında Başkent’in Köklü Derneği Ankara Kulübü