Anıtkabir 09 Ağustos 2024, 13:10
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk 10 Kasım 1938 tarihinde ebediyete ulaştı. 11 Kasım günü Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı ve İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Atatürk’ün defin işlemleri başladı. Ata’nın naaşı 19 Kasım 1938 tarihinde Dolmabahçe Sarayı’nda top arabasına konarak Sarayburnuna getirildi. Tabut burada önce Zafer torpidosuna daha sonra Yavuz Zırhlısına kondu. Zırhlıya Hamidiye, Zafer, Tınaztepe ve 2 denizaltı gemisi ile Savarona ve yabancı ülke gemileri eşlik ettiler. Yavuz zırhlısı İzmit Mayın İskelesine yanaştı ve cenaze buradan zmit Garına ulaştırıldı. Tabut burada Ata’nın sağlığında yurt gezilerinde kullandığı ve şu anda Ankara Gar Binasında korunan Beyaz Trene kondu ve Ankara Garına taşındı. Günümüzde Anıtkabir’in Barış Kulesi’nde korunan top arabası ile I.TBMM önüne oradan da devlet töreni ile Etnografya Müzesine taşındı ve 21 Kasım 1938 tarihinde müzede kendisine ayrılan yerde defnedildi. Ata’nın naaşı burada 15 yıl boyunca kalmış, bu arada da Türk Ulusu ona bağlılığının simgesi olarak “Burada çok güzel bir anıt mezar olur” sözünden hareketle kendisine Rasattepe adı verilen tepede bir anıt mezar- Anıtkabir- hazırlamıştır. Anıtkabir, Anıt Bloğu ve Barış Parkından oluşur. Barış Parkı, ülkemizin değişik bölgelerinden ve dünyanın çeşitli ülkelerinden ülkelerini temsil etmek üzere gönderilen 48.500 civarında bitki ve ağacın bir araya gelmesiyle oluşan sembolik bir Milletler Cemiyeti olup Atanın “ Yurtta Sulh Cihanda Sulh” ilkesini hayata geçiren bir parktır. Tandoğan Kapısı’ndan girildiğinde Barış Parkı içinden yürünerek Anıt Mezara uzanan yolun iki yanında 24 Oğuz boyunu temsil eden 24 aslan heykeli yer alır. Dikdörtgen bir plan üzerine kurulu Anıt Mezar dört yandan kolonlarla çevrilmiş olup, duvarlarında altın yaldızlarla yazılmış Ata’nın “Türk Gençliğine Hitabı” ve Cumhuriyetin kuruluşunun 10. yıldönümünde söylemiş olduğu “Nutuk” yer almaktadır. Şeref Salonu’nun zemini ve duvarları renkli mermerlerle kaplıdır.Düz tavan 16. ve 17. yüzyılların halı ve kilim desenlerinden oluşan mozaiklerle süslenmiştir.
ANITKABİR’İN MİMARİ ÖZELLİKLERİ
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının ardından onun Türk devletine bıraktığı mirasa yaraşır bir anıt mezar yapılması konusu gündeme geldi. Söz konusu mezarın aynı zamanda şanlı Türk tarihinin de portresini çizmesi gereken bir mekan olarak tasarlanması gerekiyordu. Bunun nasıl bir yer olması gerektiği düşüncesi, Anıtkabir’in inşası için düzenlenen bir mimari yarışmayı da beraberinde getirdi.
Önceden Atatürk tarafından bir anıt yeri olarak belirlenen Rasattepe’ye yapılması konusunda hemfikir olunduktan sonra 1941 yılında açılan bir yarışma ile Atatürk’e yaraşır bir yapının arayışına girildi. Sadece mimari özelliklerin değil, ulu önderin görüşlerinin de ön plana çıkacağı bir tasarım amaçlanıyordu. Türkiye, Almanya, İtalya, Avusturya, İsviçre, Fransa ve Çekoslovakya’dan toplam 49 projenin katıldığı yarışmanın kazananı ise Prof. Emin Onat ile Doç. Orhan Arda'nın “25” numaralı projesi oldu. 9 Ekim 1944 tarihinde görkemli bir temel atma töreni ile başlayan inşaat süreci dokuz yılda tamamlandı. Bu esnada Etnografya Müzesi’nde tutulan Atatürk’ün naaşı, 1953 yılının 10 Kasım tarihinde, yani Atatürk’ün ölümünün 15’inci yıldönünümünde Anıtkabir’e taşındı.
Mimari yapı olarak Anıtkabir
Mimari açıdan değerlendirildiğinde Anıtkabir’in anıtsal yönünün ağır bastığı, simetrinin önemli olduğu, kesme taş malzemenin ağırlıklı olarak kullanıldığı söylenebilir. Diğer yandan Selçuklu taş işçiliği motifleri ve Osmanlı dönemine ait ögelerin göze çarptığı yapı, 750 bin metrekarelik bir alanı kaplıyor. Semra Atasoy tarafından kaleme alınan Ödevimiz Anıtkabir ise çocuklar düşünülerek hazırlanmış bir kurguya sahip: Ödevleri için Anıtkabir’e giren dört arkadaşın hikayesini anlatırken yapıya dair mimari ve tarihi bilgileri de öğretiyor.
Barış Parkı ve Anıt Bloku olarak iki kısma yayılan Anıtkabir’in içinde ayrıca geniş bir kaynak birikimine sahip Atatürk ve Türk Devrimi Kütüphanesi; Atatürk, Milli Mücadele ve Anıtkabir konulu belgesel filmlerin de gösterildiği Sanat Galerisi; İsmet İnönü Lahti gibi yapılar da bulunuyor.
Anıtkabir’in en ilgi çekici bölümlerinin başında ise şüphesiz Aslanlı Yol geliyor. Atatürk’ün huzuruna çıkmadan evvel tasarlanan 262 metre uzunluğundaki yolun iki yanında, oturmuş pozisyonda 24 aslan heykeli bulunuyor. Ulu önderin Türk ve Anadolu tarihine verdiği önem sebebiyle, Anadolu’da uygarlık kuran en eski ve kadim milletlerden Hititlerin sanat üslubu ile yapılan bu aslan heykelleri kuvvet ve sükuneti temsil ediyor ve ülkenin en kıymetli heykeltıraşlarından biri olan Hüseyin Anka Özkan’ın imzasını taşıyor. Yol boyunca 24 aslan heykelinin olması da 24 Oğuz boyunu temsil ediyor. Traverten taşları ile döşeli yolun sonunda Türk bayrağı ve Çankaya görünüyor.
Anıtkabir hakkında bilgiler
Toplamda 150 bin ton ağırlığında olan Anıtkabir heykellerinden süslemelerine, kulelerinden kabartmalarına pek çok ilginç özelliğe sahip olan Anıtkabir’e ilk olarak 26 basamaklı görkemli bir merdivenden çıkılıyor. Bu 26 basamak, Kurtuluş Savaşı’nda Atatürk’ün ordularının Dumlupınar ve Kocatepe’deki uzun muharebelerin ardından artık ülkenin büyük kısmını kontrol altına aldıkları, yani üstünlüğün işgal kuvvetlerinden Türklere geçtiği bir dönüm noktası olan 26 Ağustos 1922 tarihini temsil ediyor. Merdivenlerin tepesinde her iki yanda bulunan heykel gruplarında solda erkek, sağda kadın heykeller bulunuyor. Bir asker, bir köylü ve bir öğrenciden oluşan erkek grubu savunma, üretim ve eğitimi simgelerken iki kadın Türkiye’nin bereketli topraklarını simgeleyen bir başak çelengini tutuyor. Soldaki kadın sağ elindeki kabı göğe doğru tutarak Atatürk için Tanrı’dan rahmet dilerken ortada duran üçüncü kadın ise eliyle yüzünü kapatmış ve sessizce ağlıyor. Bu ise ulusun Atatürk’ün ölümünden duyduğu acıyı ifade ediyor.
Tek parça kırmızı mermerden yapılan Atatürk’ün sembolik lahdi sadedir. Mezar Odası ise Şeref Salonu’nun altında yer alır.Anıtkabir içinde her biri değişik konuları işleyen,girişten itibaren simetrik olarak yerleştirilmiş İstiklal, Hürriyet, Mehmetçik, Zafer, Barış, 23 Nisan, Misak-ı Milli, İnkılâp, Cumhuriyet ve
Müdafaa-i Hukuk olarak 10 adet kule bulunur. Dikdörtgen plan üzerine kurulu, piramit çatılarla örtülü kulelerde eski Türk kilim desenlerinden alınmış, fresk tekniğinde geometrik süslemeler görülür. Kulelerin iç duvarlarında o kulenin ismiyle ilgili kabartmalar ve Ata’nın özlü sözleri yer alır. Zafer ve Barış Kuleleri arasında II. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün mezarı bulunur.
Tören Alanı’ndan Anıt Bloğu’na doğru bakıldığında, sağ tarafta yer alan Misak-ı Milli kulesinin kapısından girilen müze, 21 Haziran 1960 tarihinde Anıtkabir Atatürk Müzesi adıyla açılmıştır. 2001 yılında Anıtkabir Komutanlığı’nın hazırladığı proje doğrultusunda müzeye, Mozole’de yer alan Şeref Salonu’nun altında bulunan yaklaşık 3.000 metrekarelik sütunlu alanın da eklenmesine karar verilmiştir.
Bu projenin hayata geçmesiyle müze, 5.200 metrekarelik sergi alanına ulaşmıştır. 26 Ağustos 2002 tarihinde yeni eklenen bölümler ile birlikte
müze devlet töreniyle açılmıştır. Bu tarihten itibaren müze, Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi adını almıştır. Dört bölümden oluşan müzenin
ilk bölümünde Ata’nın kullandığı eşyalar, kendisine yabancı devlet adamları tarafından hediye edilen eşyalar ile onun manevi evlatlarından Afet İnan, Rukiye
Erkin ve Türkiye’nin ilk kadın pilotu Sabiha Gökçen tarafından müzeye bağışlanan Atatürk’e ait eşyalar bulunur.
İkinci bölüm destansı Çanakkale Savaşı,Sakarya Meydan Savaşı ve Büyük Taarruz’u anlatan yağlı boya tablolar ile donatılmıştır. Bu bölümde Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda yaşanan üçlükler hissettirilmeye çalışılmaktadır. Üçüncü bölümde Milli Mücadele ve devrimlerin anlatıldığı galeriler ile Atatürk’ün mezar odası yer alır. Bölüm 1919–1938 yılları arasında geçen olayları Türkçe ve İngilizce olarak açıklamaktadır. Son bölümde Mustafa Kemal Atatürk’ün kütüphanesinde yer alan 3123 kitabın bulunduğu Atatürk Özel Kitaplığı yer alır. Bu bölümde ayrıca, Anıtkabir’in inşası, Atatürk’ün hayatı ve Anıtkabir’de yapılan törenlerin dokümanlarının yer aldığı bilgisayarlar da bulunur.
DİĞER KONULAR
-
Roma Hamamı
09 Ağustos 2024, 14:13 -
Augustus Tapınağı
09 Ağustos 2024, 14:00 -
Ankara Kalesi
09 Ağustos 2024, 13:55 -
Anıtkabir
09 Ağustos 2024, 13:10 -
Ankara Tavşanı (Angora Tavşanı)
09 Ağustos 2024, 13:01 -
Ankara Keçisi
09 Ağustos 2024, 12:53 -
Ankara Kedisi
09 Ağustos 2024, 12:10 -
Bitkilerimiz
09 Ağustos 2024, 11:50 -
Ankara Mutfağı
09 Ağustos 2024, 11:45 -
Ankara'nın Başkent Olma Nedenleri
21 Temmuz 2024, 18:04